#######################@@@@@
Antraks (Şarbon)
Şarbon, spor oluşturan Bacillus anthracis bakterisinin neden
olduğu bulaşıcı olmayan zoonotik bir hastalıktır.
Şarbon öncelikle evcil ve yabani otoburları etkiler.
Doğal açıklıklardan pıhtılaşmamış kanın sızması
ile ani ölümle karakterize edilen klinik özellikler, klinik
belirtilerin hiperakut veya akut başlangıcı ile hemorajik
ateşlerinkilerle örtüşür. Yaygın teşhis testleri arasında
mikroskobik inceleme, kültür ve PCR testi bulunur.
Endemik bölgelerdeki hayvanlar için en etkili kontrol
stratejisi aşılamadır. Antimikrobiyal tedavi, erken bir
aşamada uygulandığında etkilidir. Kontrol önlemleri
arasında karkasların uygun şekilde imha edilmesi,
kontamine malzemelerin dezenfeksiyonu ve
dekontaminasyonuve çevresel dekontaminasyon yer alır.
Antraks, halk arasında hayvanlarda "Dalak Hastalığı", insanlarda "Karaçıban
veya Kasap Çıbanı" olarak bilinir. Tüm memeli hayvanlarda görülen bulaşıcı
bir hastalıktır. Hastalık en fazla sığır, koyun, keçi, manda, deve, daha az
olarak da domuz, at ve etçil hayvanlarda görülür. Genç yaştaki hayvanlar,
ergin ve yaşlı hayvanlardan hastalığa karşı daha duyarlıdırlar. Hastalığa
sebep olan etken Bacillus anthracis adlı bakteridir. Bakteri fiziksel ve
kimyasal etkenlere karşı son derece dirençli olan spor formuna dönüşür ve
bu sporlar merada, sularda ve toprakta 50-60 sene canlılığını ve hastalık
yapabilme gücünü muhafaza edebilir. Hastalık etkeni hayvanlara, meralar-
da otlama veya sel suları ile taşınan ve daha önce antrakstan ölen hayvan
kadavraları ile bu bölgenin bulaşması ve burada hayvanların otlatılması
sırasında bulaşabilmektedir. Antraks, sığırlarda genelde çok hızlı seyret-
tiğinden hayvanlar belirti göstermeden ölürler. Ölüm sırasında titreme ve
çırpınmalar gözlenebilmektedir. Hastalığın yavaş seyrettiği nadir olgularda
40-42°C ateş, iştahsızlık, kabızlık ve kanlı ishal gözlenir. Hastalıktan ölen
hayvanların kadavralarında çok çabuk bozulma görülür. Buna karşılık ölüm
sertliği oluşmaz. Hayvanın doğal deliklerinden (anüs, vulva, ağız ve burun)
siyah renkte kan gelir ve kan pıhtılaşmaz. Vücudun çeşitli yerlerinde
şişlikler vardır. Hastalıktan ölen hayvanlar kesinlikle açılmaz, tesadüfen
açıldığında dalak büyük, şişkin ve çamur kıvamındadır ve katran renginde
kan sızmaktadır.
#############################################
Hepatik piruvat karboksilaz ekspresyonu,
geçiş dönemindeki süt ineklerinde hiperketonemi
başlangıcından önce farklılık göstermiştir.
Bu çalışmanın amacı, hiperketonemi (HYK; BHB ≥ 1,2 mM) veya olmayan (HYK dışı; BHB < 1,2 mM) teşhis edilen ineklerde plazma ve karaciğer yağ asitleri (FA) profillerini ve hepatik gen ekspresyonunu ölçmek ve FA arasındaki ilişkiyi belirlemekti. oksidasyon ve glukoneogenez ile ilgili hepatik genlerin profili ve ekspresyonu. Ortalama ilk pozitif test (BHB ≥ 1,2 mM) 9 gündü. HYK teşhisi konan ineklerde daha yüksek C18:1 ve daha düşük C18:2 plazma oranları vardı. C16:0 ve C18:1'in karaciğer FA oranları plazmadaki oranlarla ilişkiliydi, ancak C18:0 ve C18:2 değildi. HYK teşhisi konan ineklerde piruvat karboksilaz (PC) ekspresyonu azaldı, ancak doğumdan sonraki 1. günde fosfoenolpiruvat karboksikinazın (PCK) sitozolik veya mitokondriyal izoformlarında fark yoktu. HYK olmayan ineklerde artan PC-PCK oranları, dolaşımdaki BHB'nin azalmasıyla aynı zamana denk gelen, daha büyük hepatik oksidatif kapasite potansiyeli olduğunu göstermektedir. İlginç bir şekilde, PC ekspresyonunun bilinen düzenleyicileri olan FA, doğum sonrası 1. günde PC ekspresyonu ile korele değildi.
"
:: بازدید از این مطلب : 278
|
امتیاز مطلب :
|
تعداد امتیازدهندگان :
|
مجموع امتیاز :